HOŞ GELDİNİZ
  Şiirler
 

Kınalı Bir Yiğit


Kınalı bir yiğit Askere gelmiş...
Adına da kınalı Ali denmiş...
Herkes bu yiğitle dalga geçermiş...
Annesine Mektup yazmış Mehmetçik...

Askere uğurlarken kardeşime de...
Kına yakma saçına da,eline de...
Ne olur yıkma bana gönlünü de...
der,mektubunu gönderir Mehmetçik...

Savaş başlamıştır Çanakkalede...
Kınalı şehit düşmüş kanlar içinde...
Kahraman Ali artık gönüllerde...
Taht kurmuş,unutulmamış,Mehmetçik...

Annesi şehadetten habersizmiş...
Cevap yazıp,mektubunu göndermiş...
Mektup komutanın eline geçmiş...
Kına vatana kurban olmaktır denmiş...
Türk Anası için budur Mehmetçik...

Türkiye için oyun oynayanlar...!
Hainlerin,maşaları olanlar...!
Gaflete dalanlar,hayal kuranlar...!
Görevinin başındadır Mehmetçik...!

çürük


   Sahte rapor alıpta vatani görevden kaçana
            ÇÜRÜK
Her türlü nimetten nasibin alır,
Sahte rapor ile bir yolun bulur.
Utanıp sıkılmaz,başkan da olur,
Fitne tohumları saçarsın,çürük,
Vatani görevden kaçarsın,çürük.

Rapor almasanda herkes biliyor,
Sendeki çürüklük  özden geliyor.
Öz gardaşın bile yumuşak diyor,
Fitne tohumları saçarsın,çürük,
Vatani görevden kaçarsın,çürük.

Senin tavrın belli,fitneden yana,
Zaten üniforma bol gelir sana.
Ağzına yakışmaz o karavana,
Fitne tohumları saçarsın,çürük,
Vatani görevden kaçarsın,çürük.

Kükreyen ırkıma dünya dar gelir,
Seni asker görmek bize zor gelir.
Hele Mehmet demek,bana ar gelir,
Fitne tohumları saçarsın,çürük,
Vatani görevden kaçarsın,çürük.

Çobanı cılk ise,sürüsü nasıl,
Fazla uzun sürmez,bence bu fasıl.
Paketler başladı şimdi velhasıl,
Fitne tohumları saçarsın,çürük,
Vatani görevden kaçarsın,çürük.

Hain sürüsünde başa gelmiş o,
Eceli yetmişte koşa gelmiş o.
Mümtaz'a sorarsan boşa gelmiş o,
Fitne tohumları saçarsın,çürük,
Vatani görevden kaçarsın,çürük.

YİĞİDİM ŞEHİİDM

Bakmakla bilinmez kıymetim/kadrim
Her karşı toprağım kutsaldır benim
Uğruma binlerce şehitler verdin
Al kanla yazıldı tarih defterim

Vurulup koynumda yatan yiğidim
Kıyamette elbet sana şahidim
Bu vatan uğruna gitti gençliğin
Göklerden verildi rütben şehidim

Vatan bir cehennem gibi yanıyor
Dünya bizi mağlup olmuş sanıyor
Suskun duran millet bir uyanıyor
İttifaklar Mehmetçiği tanıyor

Kahramanlar burda çoktur seçilmez
Şehitlik şerbeti kolay içilmez
Bir nefes anında umman geçilir
Bilinir ki Çanakkale geçilmez

Burası Türklerin ebedi yurdu
Her Mehmet bir tabur düşman vurdu
Böylece tüm dünya şanın duydu
Yedi Düvel mecbur selama durdu

Dinle beni dinle anla ey gencim
Yiğitler koynumda artar direncim
Atanın yazdı takvime göre
Seninle akranım ben de çok gencim

Huzurla şad olsun ruhu atanın
Pişman oldu soyu bana çatanın
Sonsuza dek sana kutsal vatanım
(Bu)Övünç binlerce kefensiz yatanın

Ey gencim ecdadın bedel ödedi
Uğratma namerdi yurduma dedi
Üzme sen Ata’nı incitme emi

Görevi ilahi bilincindendi
Şöhreti saygıyla söylenip geldi


BİR YOLCUYA
Dur yolcu! bilmeden gelip bastığın
Bu toprak, bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın
Bir vatan kalbinin attığı yerdir.
 
Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda
Gördüğün bu tümsek, Anadolu'nda
İstiklal uğrunda, namus yolunda
Can veren Mehmet'in yattığı yerdir.
 
Bu tümsek, koparken büyük zelzele,
Son vatan parçası geçerken ele,
Mehmed'in düşmanı boğduğu sele
Mübarek kanının akıttığı yerdir.
 
Düşün ki, haşr olan kan, kemik eti
Yaptığı bu tümsek, amansız çetin
Bir harbin sonunda bütün milletin
Hürriyet zevkini tattığı yerdir.

Necmettin Halil ONAN


ÇANAKKALE DESTANI
Yıl 1915
18'indeyiz Martın.
Kendine gel biraz!
Pek tekin değildi Çanakkale'nin suyu,
Geçilmez bu boğaz...
Geçilmez bu boğaz...
Bizi
Ne topun yıldırır,
Ne kurşunun.
Çünkü artık
Başladı cengimiz.
Er meydanında bulunmaz dengimiz...
Sen misin Mustafa Kemal'im ileri diyen?
İşte fırladık siperden.
Sırtına yüklenmiş kahraman
Seyit 276 kiloluk mermiyi,
Koşuyor bataryasına ateşler içinden.
Bu mermi denizlere gömecek Elizabet'i Buvet'i...
Yanıyor bugün Anafartalar yanıyor,
Denizler yanıyor,
Dağlar yanıyor.
Zafer bizimdir artık
Düşman zırhlıları batıyor...
Türk'üm,
Muzaffer olarak doğmuşuz bir kere.
Bir karış toprak uğruna Kimimiz şehit oluruz.
Kimimiz gazi.
Hiç değişmez bu yazı.
Dünyada her yer geçilir belki
Lâkin geçilmez Çanakkale Boğazı..

Fahri ERSAVAŞ
 
 
  Bugün 8 ziyaretçi (24 klik) kişi burdaydı!
Google
<

..:: Hacı Aslan TEMUR::..

www.kayserili-38-66.TR.GG - www.kayserili-38-66.tr.gg

Sitemize Hoş Geldiniz ..!

Ziyaretçi Defterine Yorumlarınızı Bekliyoruz...

Eğer Sitemizi Beğendiyseniz HEer Zaman Ziyaret Etmeniiz Bekerim

SİZLERİN DESTEĞİ İLE HER GEÇEN GÜN DAHADA BÜYÜYORUZ

www.kayserili-38-66.tr.gg

www.kayserili-38-66.tr.gg



Bedava-sitem.com vazgeçilmez adresi WWW.KAYSERİLİ-38-66.TR.GG

<


♥ Doğruluk sonsuzluğun güneşidir. Nasıl olsa doğar. Wendell Phillips

♥ Büyük sıçrayışı gerçekleştirmek isteyen, birkaç adım geriye gitmek zorundadır. Bugün yarına dünle beslenerek yol alır. Bertolt Brecht

♥ Kaptanın ustalığı deniz durgunken anlaşılmaz. LUKIANOS

♥ Ölümün bizi nerde bekledigi belli degil, iyisimi biz onu her yerde bekleyelim. MONTAIGNE

Bilmediklerimi ayağımın altına alsaydım başım göğe ererdi. (İmam-ı Azam)

Güzel söz söyleyen, kimseden kötü söz işitmez. (Firdevsi)

Haksızlık karşısında eğilmeyiniz; çünkü hakkınızla beraber şerefinizi de kaybedersiniz. (Hz. Ali (r.a))

Sakladığın sır senin esirindir. Açığa vurursan sen onun esiri olursun. (Hz. Ali (r.a))

Bütün kötülüklerin anahtarı, hiddettir. (Cafer bin Muhammed)

Güzel ahlak; bağışlayıcılık, sabır ve tahammüldür. (Hasan-ı Basri)

Nefis üç köşeli dikendir, ne türlü koysan batar. (Mevlana)

Uzun mesafelere ulaşmak, yakın mesafeleri aşmakla mümkündür. (İmam Gazali)

Cahillerin kalbi dudaklarında, alimlerin dudakları kalplerindedir. (Hz. Ali (r.a))

Mal cimrilerde, silah korkaklarda, karar da zayıflarda olursa işler bozulur. (Hz. Ebubekir (r.a))

Kibir, bele bağlanmış taş gibidir. Onunla ne yüzülür ne de uçulur. (Hacı Bayram-ı Veli)

Fırsatlar da bulutlar gibi çabucak geçer gider. (Hz. Ebubekir (r.a))

Çocuklarınızı kuzu gibi büyütmeyiniz ki, ileride kuzu gibi güdülmesinler. (Şeyh Sadi Sirazi)

Cevizi kırıp özüne inemeyen, hepsini kabuk zanneder. (İmam Gazali)

Yalan dört nala gider. Hakikat ise adım adım yürür, fakat yine de vaktinde yetişir.

♥ Asil azmaz, bal kokmaz, kokarsa yağ kokar, aslı ayrandır.

Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz şöyle buyurdu; "Merhametli olanlar... Bunlara Rahman olan Allah merhamet eyler. Yerde olanlara merhamet ediniz ki, göktekiler de size merhamet ederler. " AÇIKLAMASI: " Her kim, şefkat ve merhamet vasıflarına bürünürse, Yüce Rabbın Rahmetini kazanmış sayılır. Yavaş yavaş ondan gelen Rahmet nesimi (latif rüzgar) önce ruhunu sarar; sonra derece derece bütün dış yapısını kaplar. Ama dış temiz olunca!... Ama Şer'i hükümler onda kusursuz tatbik edilince. Aksi halde, gelmiş olsa dahi, kaçar gider.Allahulâlem"

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz şöyle buyurdu; " Allahu Teala Hazretleri her yüzyılın başında bu dini ikame edecek birini baas eder." AÇIKLAMASI: "Her yüz sen başında bir müceddid gelir. Esasta değil teferuatta önemsiz değil, önemli değişikliker yapar. Asrın icabına göre bazı ahkâm çıkarır. Muannidlere (inatçılara) cevap verir. Açıklaması kendi zamanına kalan bazı meseleleri açıklar. Bu vazifeyi yapan aynı zamanda Kutup'tur (Kubt'a Gavs da denir). Allahulâlem."

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz şöyle buyurdu; " Salacağınız bir ip, sizi mutlaka Allah'a ulaştırır." AÇIKLAMASI: "Düşün O'ndan gayri tek varlık yoktur... Abadan'dan öte bir karye (şehir) yoktur. Allahulâlem"

Resullullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz şöyle buyurdu; " Her kim Allah için olursa... Allah onun için olur." AÇIKLAMASI: "Bir kul benliğiden fena bulur (geçer), anını zamanını bir yana atar; varlığını mevhum (kuruntu ürünü) nefsine izafe etmekten vazgeçerse, Hak Tealâ ona kayısız şartsız tecelli eder... Bir başka mana daha: Her kim fiiler, sıfat ve zat yönüyle fenafillah (dünyayı kalbden tekedip tamamen Allah'a C.C. yönelmek) mertebesine ererse, onun mazharında (ortaya çıkma ve görünme yeri) İsm-i Azanm zuhur eder -zat, sıfat ve esma , efal (fiiler) olarak-.Allahulâlem."

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz şöyle buyurdu; " Yüceliğine yüce, mübarekliğine mübarek Allah dünya semasına nüzul tecellisi eyler ve buyurur: Yok mu tebe eden?... Ki, onun tevbesini kabul edeyim. Hani duacı?... Ki ,onun duasına icabet edeyim." AÇIKLAMASI: "Bu Hadis'e şu Ayeti kerime ile işaret edildi; "ŞU DA MUHAKKAK Kİ BEN, TEVBE EDEN, İNANAN VE YARARLI İŞ YAPAN, SONRA (BÖYLECE) DOĞRU YOLDA GİDEN KİMSEYİ BAĞIŞLARIM." (TA-HA Suresi, Ayet 82) Bu manalardan Allah'u Teala'ya kavuşmayı ANLA... ve bereket bul. Allahulâlem."

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz şöyle buyurdu; " O mü'min ki insanların arasına girer ve onların eziyetlerine sabreder; bu, o müminden hayırlıdır ki, insanlar arasına giremez ve eziyetlerine sabredemez..." AÇIKLAMASI: "Belirtilen manalardan biride şudur; Tam ve Kâmil insanın manaya talib olan müslümanların arasına girmesi, yalnız kalıp onlara karışmamasından hayırlıdır. (Halk arasına karışmamak, daha ziyade, meczup vasfını haiz saliklere has bir haldir. Ama bu meczup salik de, kendisinden hiç bir şey hasıl olmayan salikten hayırlıdır. Yine, kendisinde hiç bir zuhurat olmayan, meczubdan, fazilet itibari ile daha değerlidir) Allahulâlem. "

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz şöyle buyurdu; " Şayet Hakkı tam manası ile bilseydiniz; su üzerinde yürürdünüz, dağlar sizinle kayardı..." AÇIKLAMASI: "Eğer Hak'kın varlığında fani olup, O'nunla beka bulsaydınız, elbette herşeye karşı bir tasarruf sahibi olurdunuz... Özellikle icat ve yok etme babında. Ama her ülkede; Âfakta ve enfüste. (Yani hem batını alemde hem de zahiri alemde). Allahulâlem. "

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz şöyle buyurdu; "Hemen herkes dünyadan susuz çıkar, Ancak 'Rahman, Rahim Allah adı ile' diyenler hariç." AÇIKLAMASI: "Her noksan olan, kemal derecesine yönelmek zorundadır. Ta ki O'nu bile. Şayet O'nu bilmiyorsa hakiki kemali bulamaz. Meğer ki bütün esma ve sıfatlara tahakkuk etmiş ola. Ama hem celal tarafındaki sıfatları ile hemde cemal tarafındaki sıfatları ile. Allahulâlem."

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz şöyle buyurdu; " Eğer Ademoğlunun iki dere dolusu altını olsa üçüncüsünü arzular. Ademoğlunun boşluğunu ancak toprak doldurur." AÇIKLAMASI: "Bir kalp için iki vadi olsa... İş bu iki vadi, ruhun ve nefsin vadileridir. Ve bunlar leduni ilmlerin altını ile dolsa mutlaka üçüncü bir vadininde dolmasını ister. Çünki onun istidadı vardır: Özellikle İlahi feyz kabul etme babında;bir de... evet bir de feyz veren zatta hakikatı bulması babında; bir de... evet bir de verilen feyzle hakikate kavuşmak üzerine. (burada bilhassa , Ademoğlunun gözünü dolduran şeyin toprak olarak anlatılmasından murad, zül haline varn bir fena halini bulmaktır. Özellikle burada fani bir varlığın izzet bucundan zillet enginine düşmesineişaret vardır. Buraya kadar anlatılan manaları şu Ayeti Kerimenin özlü manasına bağlamak icab eder; "HARAM HELÂL DEMEDEN MİRASI YİYORSUNUZ, MALI AŞIRI BİÇİMDE SEVİYORSUNUZ" (Fecr Suresi, Ayet 19-20)





kayserili-38-66
 
 
WwW.KaYsErİLi-38-66.Tr.Gg
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol