Kayseri'de babasından öğrendiği ipek iplik boyacılığını yaptığı fırınlı iki havuzla devam ettiren Mehmet Karaman, bu mesleğin temsilcisi durumunda. İpek halıya ilginin azalmasıyla birlikte işlerin de durma noktasına geldiğini anlatan Mehmet Karaman, mesleğin gelirinin iyi olmaması nedeniyle çırak bulamadığını ifade ediyor.
26 yıldır bu mesleği sürdüren Mehmet Karaman, kendisinden sonra bu işi yapacak çırak bulamamaktan sıkıntılı. Mehmet Karaman, Anadolu'da kendisi gibi bu mesleği yapan kimse olmadığını ve kendisi ile birlikte bu mesleğin yok olmasından korkuyor. Mehmet Karaman, çok sayıda üniversiteli öğrenciye destek vererek ipek iplik, yün ipliği boyanması ve kök boyanın nasıl elde edilerek kullanıldığı yönünde de bilgisini paylaşıyor.
Kayseri'nin eski yerleşim merkezlerinden olan Kiçikapı Mahallesi'nde 250 yıllık bir evin avlusunda ipek ipliği boyacılığını sürdüren Mehmet Karaman'ın yanında ise kendisi gibi emekli eniştesi çalışıyor. Burada kendi bilgileri doğrultusunda ocak kuran ve ocağın iç kısmına çelik kazan yerleştiren Mehmet Karaman, ocak yakıldığı zaman etrafında aynı ısının hissedildiği küçük çaplı iki ayrı havuzda bütün işlerini yapıyor. Mehmet Usta, sabunlu suda yumuşatıldıktan sonra boyanan ve asitten geçirilen ipek ipleri yine evin avlusunda kurutuyor.
Mehmet Karaman, 1800'lü yılların sonunda Almanya'ya giden Mustafa İpekboyar adlı şahsın ipek ipliği boyacılığını burada 10 yıl çalışarak öğrendiğini belirtti. Karaman, bu kişinin 7 dil bildiğini ve Kayseri'ye döndüğünde de bu işi yapmaya başladığını anlattı. Babası Fikret Karaman'ın bu şahsın yanına çırak olarak girdiğini ve mesleği ondan öğrendiğini ifade eden Boyacı Mehmet Karaman, "Babam, Mustafa İpekboyar'ın çocuğu olmadığı için kendisini çok sevdiğini ve bu mesleği öğrenmesi noktasında da büyük destekleri olduğunu anlatırdı. Mesleği öğrendikten sonra babam bu işi kendisi yapmaya başladı" dedi.
İpek iplik boyacılığını babasından öğrendiğini anlatan Mehmet Karaman, ipek halıcılığın yaşandığı sorunları göstererek bu gelişmelerin kendisini de olumsuz etkilediğine dikkat çekti. Çin, İran ve Uzakdoğu gibi bazı ülkelerde ipek halının, girdi maliyetleri düşük olması nedeniyle daha ucuza üretildiğine değinen Mehmet Karaman, eskiye göre son yıllarda ipek halı üretiminin azalmasıyla birlikte kendi işlerinin de durma noktasına geldiğini anlattı.
Boyacı Mehmet Usta, çırak bulamadığı gibi oğlunun da bu işi maddi getirisinin çok az olması nedeniyle tercih etmemesinden dertli. Ona göre bu mesleği birilerinin öğrenmesi ve kendisi gibi ilkel yöntemlerle değil yeni tesisler kurularak üretim yapılması gerekiyor. Ama bunun yapılabilmesi için de ipek halıya talep olması ve satışların çok iyi olması lazım.
Bir asırlık mesleğin ustası Mehmet Karaman'ın ziyaretçileri ise üniversile gençler. Üniversite öğrencileri Kayseri Erciyes Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Halı ve Kilim Bölümü öğrencisi Murat Gülder, aldıkları eğitimi Boyacı Mehmet Ustanın yanında pekiştirdiklerini belirtti. Murat Gülder, birçok arkadaşının Mehmet Usta'nın yanına gelerek ipek ve yün halı ipliklerinin nasıl boyandığı konusunda hem bilgisine hem de boyama işlemlerini gözlemleyerek bir şeyler öğrendiklerini dile getirdi.
İpek böceği yetiştiriciliği, yaklaşık bin 500 yıldan beri yapılıyor. İpek, ilk kez 4000 yıl önce Çinliler tarafından üretilmiş, uzun yıllar nasıl üretildiği gizli tutulduktan sonra, önce Anadolu'da daha sonra da Avrupa'da üretilmeye başlanmıştır.
İpek, ipek böceği larvalarının koza örmek için salgıladıkları, parlak ve çok ince bir tel. Bu teller biraraya getirilerek ipek iplikler elde ediliyor. İpek, kolay boyanabilen, yumuşak ve dayanıklı bir ip olması nedeniyle tarih boyunca çok kıymetli bir dokuma hammaddesi oldu. Türkiye'de üretilen ham ipeğin tamamına yakını ipek halı dokumacılığında kullanılmakta ve ihraç edilmekte. Ayrıca; giyim-kuşam, ev eşyaları, nakış - dikiş ve ameliyat iplikleri gibi birçok üründe ipek kullanılmakta.