HOŞ GELDİNİZ
  Kocasinan
 

Kocasinan

  İlçe Harita 

 Rakamlarla Kocasinan 
Kuruluş Yılı 
 1989
Rakım 
 1330 mt
 Yüzölçüm (km2)
 1.452
 İl Merkezine
 0 km.
 Toplam Nüfus
 321.032
 İlçe Nüfusu
 272.939
 Belediye Sayısı
 10
 Köy Sayısı
 20
 Posta kodu
 
İlçe Tarihi

Kayseri İlinin hem nüfus hem yüzölçümü bakımından en büyük ilçesi Kocasinan ilçesidir. İlçe 07.12.1988 tarihinde 3508 Sayılı Kanun ile il merkezinden ayrılıp, ilçe olarak teşekkül etmiştir. İlçe Kaymakamının ilk defa 11.09.1989 tarihinde göreve başlaması ile ilçe fiilen faaliyete geçmiştir.

Kocasinan ilçesinin müstakil bir tarihi yapılaşması yoktur. Çünkü Kayseri şehrinin bünyesinden doğduğu için Kayseri ilinin tarihi yapısı içindedir. Bu sebeple ilçenin tarihi yapısı şehir merkezi tarihi yapısı içinde ele alınmalıdır.

Kayseri şehri klasik çağlarda Kapadokya adı verilen bölgede olup, (M.Ö. 2000-1750) tarihlerinde Hitit Şehir Beyliklerinin hakimiyeti görülür. Daha sonraları (M.Ö. 1200-700) Genç Hitit Devri gelir. (Demir Devri) M.Ö. 600-500 yıllarında Med ve Pers hakimiyetine rastlıyoruz. M.Ö. 330-301 yıllarında İskender ve Diyadoklar bölgede hakimdirler. İskender’in ölümünden sonra (323) Anadolu toprakları Diyadoklar arasında paylaşılır. M.Ö. 280 – M.S. 17 yıllarında Kayseri Bağımsız Kapadokya Krallığı’nın merkezi haline gelir. M.Ö. 1. yüzyılın ikinci yarısında Krallık adeta Roma tarafından yönetilir hale gelmiştir. 395 yılında Roma İmparatorluğu’nun ikiye ayrılmasından sonra “Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu” sınırları içerisinde kalan Kasareia, günümüze kadar önemini koruyabilmiştir. Bizanslılar’ın elindeyken 7. yüzyıldan itibaren kısa sürelerle (691 ve 736 yıllarında) Arap komutanları tarafından zapt edilmiştir. 1071 Malazgirt Zaferi’nden sonra Selçuklular tarafından fethedilen şehir, 1127 yılında Danişmentliler’den Emir (Melik) Gazi’nin eline geçmiştir. Anadolu Selçuklularından 2. Kılıçarslan 1176 yılında Danişmentliler’den şehri geri almış, büyük sultan Alaattin Keykubat zamanında önem kazanmış, Konya’dan sonra Selçukluların ikinci başkenti olmuştur. 1244 yılında İlhanlı hücumlarına maruz kalan şehir Moğol-İlhanlı valilerince idare edilmiş, bunlardan Emir Eratna’nın Kayseri’de büyük bir beylik kurması üzerine 1343 yılında beyliğin merkezi olmuştur. 1381 yılında Kadı Burhanettin Beyliği’ni görüyoruz. 1398 yılında Kadı Burhanettin’in ölümü ile beylik önemini kaybetmiş, Osmanlılar’dan Yıldırım Beyazıt şehri anlaşma yolu ile hakimiyetine almıştır. 2. Mahmut döneminde Karaman’ın livası olan Kayseri, 1846 yılında Yozgat’a, 1867 yılında Ankara’ya bağlı idi. Kayseri 2. Meşrutiyetin ilanından sonra bağımsız bir sancak olmuştur.

Milli mücadele yıllarında Kayseri’de Fransız ve Ermeni tahrikçileri el ele çalışmışlardır. Ermeni Papazı Katagikosbir Ermeni devleti kurulması için Ermeni Fedaköran Cemiyeti kurmuştur. Mustafa Kemal Atatürk bölgeyi incelemek için Kılıç Ali Bey’i Kayseri’ye göndermiş, takma isimlerle Kuvayi Milliyeciler seçilmiş, Doğan ve Tufan Beylerin sevk ve idaresinde Ermeni gücü kırılmıştır. Milli mücadelenin şefi olan Mustafa Kemal Atatürk 13 Ekim 1924 tarihinde Kayseri’yi ziyaret ederek Milli Mücadele için gösterilen gayretlere olan memnuniyetini belirtmiştir.

Kayseri Anadolu Selçukluları döneminde bilim ve külliye şehridir. Tıp okulları ile insanlara şifa dağıtıp, han ve kervansarayları ile ülke tacirine hizmet etmiştir. Asırlarca isimleri duyulacak dünya çapında ünlü bilim adamları, paşalar ve siyasetçiler yetiştirmiştir. Osmanlı devrinin ilk bilim adamı Davut-u Kayseri, Koca Mimar Sinan, Kayserili Ahmet Paşa ve Turan Fevzioğlu sadece bunlardan bir kaçıdır. Türk Belediyecilik tarihinde eşine az rastlanan “Okumam yazmam yok ama Kayseriliyim” tabirinde bulunan bir tanım ile birçok vatansever, yiğit hak ve halk hizmetçisi belediye başkanları ve tüccarlar yetiştirmiştir.

Kocasinan ilçesi Kayseri’nin bu zengin tarihi yapısı içinde 1989 yılında fiilen Kayseri şehrinin bölümlenmesinden oluşmuştur. Sivas tarafından gelen Devlet yolunun şehir içinde Sivas Caddesini takiben Düvenönü ve Osman Kavuncu Caddesini takip ederek Ankara Çevre Yolu ile Boğazköprü’ye kadar kısmın kuzeyinde kalan kısmı Kocasinan ilçesinin kabaca sınırlarını belirlemektedir.


Coğrafi Yapı

Kocasinan ilçesi, İç Anadolu Bölgesinin Orta Kızılırmak bölümünde yer alır. 33 derece 30 dakika boylamı ve 38 derece 45 dakika kuzey enleminde yer almaktadır. İlçenin belediye sınırları alanı 9.025 hektardır. Kocasinan hudutları içerisinde bulunan dağların yüksekliğinde bir çok düzlükler bulunmaktadır. İlçe merkezi 1055 rakımlı bir ova üzerinde kurulmuştur.

Kocasinan ilçesinde step iklimi görülür. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve yağışlı geçer. En sıcak aylar Temmuz ve Ağustos (40.7 0C) aylarıdır. En soğuk aylar ise Aralık, Ocak ve Şubat aylarıdır. Bu aylar içerisinde en düşük sıcaklık (- 36.1 0C)’dir. Yılın sıcaklık ortalaması 10.6 0C’dir. Gece ve gündüz sıcaklık farkı oldukça fazladır. Yılın Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarının dışında gece sıcaklıkları sıfır ve eksilere düşer. Yer yer erken don ayları görülür. Ortalama olarak yıl içinde 126 gün don olayı görülür. Kar yağışları Kasım ayından Nisan ayı sonuna kadar devam eder. Bazı zamanlarda da Mayıs ayında kar yağışı görülür. Hakim rüzgarları kuzey-batı, en şiddetli rüzgar ve fırtınalar güney ve güneydoğu rüzgarlarıdır. Bu rüzgarlar yılın Aralık, Ocak, Şubat aylarında saniyede 44 m., saatte 158 km., ortalama 110 km. hızla eserek her yıl geniş tahribat yapar. Yağışlar genellikle sonbahar ve ilkbahar aylarında olmaktadır. İlçenin aylık yağış ortalaması 23,4 mm civarındadır.


İdari Yapı

İlçenin, biri ilçe merkezi olmak üzere Amarat, Ebiç, Erkilet, Güneşli, Himmetdede, Kuşçu, Mahzemin ve Yemliha ve Düver kasabalarında 10 belediyesi vardır. İlçeye bağlı 25 köy, 3 bucak bulunmaktadır. Ayrıca Kocasinan belediye sınırları içerisinde 68 mahalle, Amarat’ın 2, Ebiç’in 2, Erkilet’in 8, Güneşli’nin 3, Himmetdede’nin 3, Kuşçu’nun 1, Mahzemin’in 2 , Yemliha’nın 4 ve Düver’in 1 mahallesi bulunmaktadır.

22 Ekim 2000 Genel Nüfus Sayımı Sonuçlarına göre İlçe merkezi 272.939, Kasaba Belediyeleri ve Köyler 48.093 nüfusa sahiptir. İlçenin toplam nüfusu ise 321.032’dir. İlçede İlçeden diğer illere ve ilçelere göç yoktur. Yalnız köylerden ilçe merkezine az da olsa göç vardır. Kocasinan ilçesi Kasaba ve Köylerinin 2000 yılı Nüfus sayımına göre nüfusları aşağıdaki tabloda verilmiştir.

KASABALAR

2000 NÜFUSU

Amarat

2.169

Erkilet

10.895

Ebiç

1.929

Kuşçu

1.623

Himmetdede

2.447

Yemliha

5.200

Güneşli

1.909

Düver

2.200

Mahzemin

2.199

 

 

 


KÖYLER

2000 NÜFUSU

Akçatepe

405

Akin

437

Elagöz

722

Boğazköprü

223

Buğdaylı

1036

Molu

422

Oymaağaç

584

Yazır

536

Boyacı

237

Çevril

175

Dadağı

345

Emmiler

399

Hasanarpa

207

Hırka

555

Mollahacı

141

Kemer

324

Taşhan

152

Vatan

93

Çavuşağa

363

Doruklu

239

Eyim

345

Gömeç

739

Hasancı

344

Höbek

169

Karahöyük

122

Kızık

707

Koçcağız

188

Obruk

203

Salur

343

Saraycık

606

Yüreğil

469

Bayramhacı

496

Beydeğirmeni

169

Elmalı

210

Eskiömerler

354

Kalkancık

414

Karakimse

582

Kaş

1622

Yuvalı

1616

Yukarıhasinli

229


Ekonomik Yapı

Ülke ekonomisine paralel olarak ilçe ekonomisi de her geçen gün biraz daha gelişmektedir. Sanayileşmede önemli bir mesafe kaydeden ilçenin gelirleri daha ziyade komşu illere verilen mal ve hizmetlerle son zamanlarda ihracattan elde edilen gelirlerden oluşmaktadır. İlçe gelirinin genel olarak Kayseri merkez ilçe geliri olarak düşünülmesi gerekmektedir. Sanayinin gelişmiş olması ticaret faaliyetlerinin yoğunluğu ilçeyi Türkiye’nin en önemli ticaret merkezlerinden biri haline getirmiştir. Ancak bu değerlendirmenin Kayseri ilinin bütünlüğü içinde yapılması gerekir. Köylerde sulu tarımın yapıldığı yerlerde ağırlıklı olarak pancar ziraatı yapılmaktadır. Hayvancılıkta suni tohumlama çalışmaları sağlıklı yapılamadığından hala yerli ırk tabir edilen inekler görülmektedir. Hayvancılığa gerekli desteği vermek üzere Köylere Hizmet Götürme Birliği tarafından sütün köylerden toplanarak ilçe merkezinde soğutulup ihale yöntemiyle satılması için Süt Toplama ve İşleme Merkezi ve merkeze yakın köylerde modern tavuk çiftlikleri kurulmuştur.


Sosyal Yapı

Kocasinan ilçesinde sosyal durumu iki bakımdan incelemek gerekir. Şehir merkezindeki sosyal durum ve yaşantı ile kasaba ve köylerdeki sosyal durum ve yaşantı arasında fazla bir fark görülmez. Şehir merkezine yakın köylerde oturan bazı haneler şehir içinde oturmaya devam etmekte olup, kasaba ve köylerindeki çiftçiliklerini de devam ettirmektedirler.

Şehir merkezindeki konutlaşma durumu modern bir görüntü arz etmektedir. Şehirde imar durumu dikkatle takip edilmektedir. Şehir içi yollar geniş ve düzenli, tamamen asfalt kaplamadır. Şehirde sosyal yaşantı oldukça gelişmiştir. Şehirde evi olan birçok kimse yazları bağ evi şeklinde yaptıkları lüks villalarında yaz boyunca kalmaktadır. Bağ evleri en çok Talas, Hisarcık ve Erkilet civarındadır. Bu sebeple yaz aylarında şehir oldukça azalmaktadır. Bir kısım insanlar yaz aylarında Mersin tarafına göç etmekte ve yazlarını geçirmektedir. Şehirde iş ve çalışma hayatı oldukça gelişmiştir. Kayseri’de sanayileşme gelişmesi, son 10-15 sene içinde bir durgunluk içinde olmasına rağmen, yine de oldukça gelişmiştir. Önceleri Doğu ve Orta Anadolu için mal üreten kuruluşlar, sonradan Türkiye için mal üretmeye ve hatta yurt dışına mal üretmek için çalışmaya başlamışlardır. Bu çalışma hayatı genellikle özel sektör ağırlıklıdır. Ancak Kayseri Orta Anadolu’da bir ticaret merkezi olması yanında birçok kamu kuruluşunun bölge teşkilatlarının da bulunduğu, askeri yönden toplu yerleşmelerin olduğu bir merkez durumundadır. Bu durum şehrin sosyal yaşantısına yön vermektedir. Kayseri ili sinema ve tiyatro yönünden çok zayıf durumda olmakla birlikte 1 adet sinema ve 1 adet tiyatro Kocasinan ilçesinde faaliyet göstermektedir. Komşu illerden ve doğu illerinden bir çok vatandaşımız çalışmaya Kayseri’ye gelmekte olup, Kocasinan; Türkiye’nin en güzel kentleşme içinde bulunan bir ilinin ilçesidir.

 
 
  Bugün 3 ziyaretçi (10 klik) kişi burdaydı!
Google
<

..:: Hacı Aslan TEMUR::..

www.kayserili-38-66.TR.GG - www.kayserili-38-66.tr.gg

Sitemize Hoş Geldiniz ..!

Ziyaretçi Defterine Yorumlarınızı Bekliyoruz...

Eğer Sitemizi Beğendiyseniz HEer Zaman Ziyaret Etmeniiz Bekerim

SİZLERİN DESTEĞİ İLE HER GEÇEN GÜN DAHADA BÜYÜYORUZ

www.kayserili-38-66.tr.gg

www.kayserili-38-66.tr.gg



Bedava-sitem.com vazgeçilmez adresi WWW.KAYSERİLİ-38-66.TR.GG

<


♥ Doğruluk sonsuzluğun güneşidir. Nasıl olsa doğar. Wendell Phillips

♥ Büyük sıçrayışı gerçekleştirmek isteyen, birkaç adım geriye gitmek zorundadır. Bugün yarına dünle beslenerek yol alır. Bertolt Brecht

♥ Kaptanın ustalığı deniz durgunken anlaşılmaz. LUKIANOS

♥ Ölümün bizi nerde bekledigi belli degil, iyisimi biz onu her yerde bekleyelim. MONTAIGNE

Bilmediklerimi ayağımın altına alsaydım başım göğe ererdi. (İmam-ı Azam)

Güzel söz söyleyen, kimseden kötü söz işitmez. (Firdevsi)

Haksızlık karşısında eğilmeyiniz; çünkü hakkınızla beraber şerefinizi de kaybedersiniz. (Hz. Ali (r.a))

Sakladığın sır senin esirindir. Açığa vurursan sen onun esiri olursun. (Hz. Ali (r.a))

Bütün kötülüklerin anahtarı, hiddettir. (Cafer bin Muhammed)

Güzel ahlak; bağışlayıcılık, sabır ve tahammüldür. (Hasan-ı Basri)

Nefis üç köşeli dikendir, ne türlü koysan batar. (Mevlana)

Uzun mesafelere ulaşmak, yakın mesafeleri aşmakla mümkündür. (İmam Gazali)

Cahillerin kalbi dudaklarında, alimlerin dudakları kalplerindedir. (Hz. Ali (r.a))

Mal cimrilerde, silah korkaklarda, karar da zayıflarda olursa işler bozulur. (Hz. Ebubekir (r.a))

Kibir, bele bağlanmış taş gibidir. Onunla ne yüzülür ne de uçulur. (Hacı Bayram-ı Veli)

Fırsatlar da bulutlar gibi çabucak geçer gider. (Hz. Ebubekir (r.a))

Çocuklarınızı kuzu gibi büyütmeyiniz ki, ileride kuzu gibi güdülmesinler. (Şeyh Sadi Sirazi)

Cevizi kırıp özüne inemeyen, hepsini kabuk zanneder. (İmam Gazali)

Yalan dört nala gider. Hakikat ise adım adım yürür, fakat yine de vaktinde yetişir.

♥ Asil azmaz, bal kokmaz, kokarsa yağ kokar, aslı ayrandır.

Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz şöyle buyurdu; "Merhametli olanlar... Bunlara Rahman olan Allah merhamet eyler. Yerde olanlara merhamet ediniz ki, göktekiler de size merhamet ederler. " AÇIKLAMASI: " Her kim, şefkat ve merhamet vasıflarına bürünürse, Yüce Rabbın Rahmetini kazanmış sayılır. Yavaş yavaş ondan gelen Rahmet nesimi (latif rüzgar) önce ruhunu sarar; sonra derece derece bütün dış yapısını kaplar. Ama dış temiz olunca!... Ama Şer'i hükümler onda kusursuz tatbik edilince. Aksi halde, gelmiş olsa dahi, kaçar gider.Allahulâlem"

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz şöyle buyurdu; " Allahu Teala Hazretleri her yüzyılın başında bu dini ikame edecek birini baas eder." AÇIKLAMASI: "Her yüz sen başında bir müceddid gelir. Esasta değil teferuatta önemsiz değil, önemli değişikliker yapar. Asrın icabına göre bazı ahkâm çıkarır. Muannidlere (inatçılara) cevap verir. Açıklaması kendi zamanına kalan bazı meseleleri açıklar. Bu vazifeyi yapan aynı zamanda Kutup'tur (Kubt'a Gavs da denir). Allahulâlem."

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz şöyle buyurdu; " Salacağınız bir ip, sizi mutlaka Allah'a ulaştırır." AÇIKLAMASI: "Düşün O'ndan gayri tek varlık yoktur... Abadan'dan öte bir karye (şehir) yoktur. Allahulâlem"

Resullullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz şöyle buyurdu; " Her kim Allah için olursa... Allah onun için olur." AÇIKLAMASI: "Bir kul benliğiden fena bulur (geçer), anını zamanını bir yana atar; varlığını mevhum (kuruntu ürünü) nefsine izafe etmekten vazgeçerse, Hak Tealâ ona kayısız şartsız tecelli eder... Bir başka mana daha: Her kim fiiler, sıfat ve zat yönüyle fenafillah (dünyayı kalbden tekedip tamamen Allah'a C.C. yönelmek) mertebesine ererse, onun mazharında (ortaya çıkma ve görünme yeri) İsm-i Azanm zuhur eder -zat, sıfat ve esma , efal (fiiler) olarak-.Allahulâlem."

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz şöyle buyurdu; " Yüceliğine yüce, mübarekliğine mübarek Allah dünya semasına nüzul tecellisi eyler ve buyurur: Yok mu tebe eden?... Ki, onun tevbesini kabul edeyim. Hani duacı?... Ki ,onun duasına icabet edeyim." AÇIKLAMASI: "Bu Hadis'e şu Ayeti kerime ile işaret edildi; "ŞU DA MUHAKKAK Kİ BEN, TEVBE EDEN, İNANAN VE YARARLI İŞ YAPAN, SONRA (BÖYLECE) DOĞRU YOLDA GİDEN KİMSEYİ BAĞIŞLARIM." (TA-HA Suresi, Ayet 82) Bu manalardan Allah'u Teala'ya kavuşmayı ANLA... ve bereket bul. Allahulâlem."

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz şöyle buyurdu; " O mü'min ki insanların arasına girer ve onların eziyetlerine sabreder; bu, o müminden hayırlıdır ki, insanlar arasına giremez ve eziyetlerine sabredemez..." AÇIKLAMASI: "Belirtilen manalardan biride şudur; Tam ve Kâmil insanın manaya talib olan müslümanların arasına girmesi, yalnız kalıp onlara karışmamasından hayırlıdır. (Halk arasına karışmamak, daha ziyade, meczup vasfını haiz saliklere has bir haldir. Ama bu meczup salik de, kendisinden hiç bir şey hasıl olmayan salikten hayırlıdır. Yine, kendisinde hiç bir zuhurat olmayan, meczubdan, fazilet itibari ile daha değerlidir) Allahulâlem. "

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz şöyle buyurdu; " Şayet Hakkı tam manası ile bilseydiniz; su üzerinde yürürdünüz, dağlar sizinle kayardı..." AÇIKLAMASI: "Eğer Hak'kın varlığında fani olup, O'nunla beka bulsaydınız, elbette herşeye karşı bir tasarruf sahibi olurdunuz... Özellikle icat ve yok etme babında. Ama her ülkede; Âfakta ve enfüste. (Yani hem batını alemde hem de zahiri alemde). Allahulâlem. "

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz şöyle buyurdu; "Hemen herkes dünyadan susuz çıkar, Ancak 'Rahman, Rahim Allah adı ile' diyenler hariç." AÇIKLAMASI: "Her noksan olan, kemal derecesine yönelmek zorundadır. Ta ki O'nu bile. Şayet O'nu bilmiyorsa hakiki kemali bulamaz. Meğer ki bütün esma ve sıfatlara tahakkuk etmiş ola. Ama hem celal tarafındaki sıfatları ile hemde cemal tarafındaki sıfatları ile. Allahulâlem."

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz şöyle buyurdu; " Eğer Ademoğlunun iki dere dolusu altını olsa üçüncüsünü arzular. Ademoğlunun boşluğunu ancak toprak doldurur." AÇIKLAMASI: "Bir kalp için iki vadi olsa... İş bu iki vadi, ruhun ve nefsin vadileridir. Ve bunlar leduni ilmlerin altını ile dolsa mutlaka üçüncü bir vadininde dolmasını ister. Çünki onun istidadı vardır: Özellikle İlahi feyz kabul etme babında;bir de... evet bir de feyz veren zatta hakikatı bulması babında; bir de... evet bir de verilen feyzle hakikate kavuşmak üzerine. (burada bilhassa , Ademoğlunun gözünü dolduran şeyin toprak olarak anlatılmasından murad, zül haline varn bir fena halini bulmaktır. Özellikle burada fani bir varlığın izzet bucundan zillet enginine düşmesineişaret vardır. Buraya kadar anlatılan manaları şu Ayeti Kerimenin özlü manasına bağlamak icab eder; "HARAM HELÂL DEMEDEN MİRASI YİYORSUNUZ, MALI AŞIRI BİÇİMDE SEVİYORSUNUZ" (Fecr Suresi, Ayet 19-20)





kayserili-38-66
 
 
WwW.KaYsErİLi-38-66.Tr.Gg
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol