HOŞ GELDİNİZ
  Melikgazi
 

Melikgazi
  İlçe Harita 

 Rakamlarla Melikgazi 
Kuruluş Yılı 
 1989
Rakım 
 1330 mt
 Yüzölçüm (km2)
 454
 İl Merkezine
 0 km.
 Toplam Nüfus
 311.322
 İlçe Nüfusu
 263.453
 Belediye Sayısı
 8
 Köy Sayısı
 1
 Posta kodu
 
İlçe Tarihi

Kayseri İli’nin en büyük ilçelerinden biri olan Melikgazi ilçesi 07.12.1988 tarihinde 3508 sayılı Kanun ile il merkezinden ayrılıp, ilçe olarak teşekkül etmiştir. İlçe Kaymakamının 02.10.1989 tarihinde göreve başlamasıyla fiilen faaliyete geçmiştir. Melikgazi ilçesi il merkezinin yarısını ve bağlı köylerini içine aldığından ayrı bir tarih anlatımına konu olmayıp, Kayseri şehrinin tümünü ele alan bir metin içerisinde ifade edilebilir.

İlçenin tarihi için Kocasinan ilçesinin tarihi bölümüne bakılabilir.


Coğrafi Yapı

Orta Anadolu’nun Yukarı Kızılırmak bölümünde yer alan Melikgazi toprakları kıvrımlı yapıda ve birbirine paralel üç dağ sırası ile bunların arasındaki platolar ve çöküntü havzaları ile biçimlenmiştir.

İlçenin yüzölçümü 440 km2 dir. Türkiye’nin en yüksek dağlarından olan Erciyes Dağı da yakın zamana değin volkanik püskürmelerle çevresindeki platoların yapısını etkilemiştir. İlçenin güneyinde tek bir kütle durumunda yükselen Erciyes üçüncü zamanın ortalarından başlayarak çeşitli dönemlerde etkinlik gösteren lav ve tüf püskürten eski bir yanardağdır. 3917 m. yüksekliğindeki Erciyes Dağı türlü yaşlardaki volkanlardan oluşuk bir küme olarak nitelenmektedir.

İlçenin batısında İncesu, Hacılar ile Kocasinan ilçesinin bir kısmı, doğusunda Bünyan, güneyinde Talas, kuzeyinde Kocasinan ilçesi bulunmaktadır.

Melikgazi iklimi bozkır iklimi özelliklerine sahiptir. Burada yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve kar yağışlı geçer. İlçe iklimi yükseltiye bağlı olarak yer yer farklılıklar göstermektedir. Yıllık sıcaklık ortalaması 10,8 derecedir. Kimi aylar sıcaklık ortalamasının sıfır derecenin altına düştüğü de gözlenebilir. Yıllık yağış ortalaması 366,1 mm.’dir. Ortalama rüzgar hızının 1.8 m/sn olduğu ilçede egemen rüzgar yönü yıl içinde 2212 kez esen kuzeybatıdır. Bunu batı ve güney rüzgarları izler. En hızlı rüzgar 45.0 m/sn. hızla esen doğu-güneydoğudur.

Bölge Antik çağda orman bakımından zengindir. Eskiden Erciyes çevresinin ormanlık olduğu ve keresteciliğin önemliliği belirtilmektedir. Bugün ise Erciyes’in büyük bir kısmı steplerle kaplıdır. Bölge günümüzde orman örtüsü bakımından oldukça fakir ilçelerden biridir. Hisarcık Kasabası, Tekir Yaylasında ve civarında yaylaklar olup, bu yerler Tarım İl Müdürlüğü tarafından göçerlere verilmektedir. Ayrıca Yeşilyurt, Bağpınar, Özlüce, Kayabağ, Subaşı, K.Bürüngüz köyleri ile Ağırnas, Mimarsinan, Turan ve Gesi Kasabalarında mera bulunmakta ve bu yerler köylünün hayvanlarının otlamasına ancak yetmektedir.


İdari Yapı

İlçeye bağlı 8 belediye, 3 köy 1 bucak ve merkezde 56 mahalle vardır. 7 Kasabada ise toplam 21 mahalle bulunmaktadır. Yerleşim yerlerinde “Toplu Yerleşim Tipi” egemen olup, Orta Anadolu’nun karakteristik yerleşim özelliklerini göstermektedir. Melikgazi ilçesi Devlet yönetiminin halkla olan ilişkilerinde de önemli bir yer işgal etmektedir. Erciyes Üniversitesi, 59.Er Eğitim Tümen Komutanlığı, Hava İkmal Bakım Merkezi ve diğer kurum ve kuruluşları ile yoğun bir organizasyon göze çarpmaktadır.

2000 Genel Nüfus Sayımı sonuçlarına göre Melikgazi’nin toplam nüfusu 311.322’dir. İlçe nüfusunun 263.453’ü şehirde, 47.869’u köylerde yaşamaktadır. İlçenin toplam nüfusunun artış oranı %34.64, şehir nüfusu %81,08 ve köyler nüfusu %55,78 ’dir. Yerleşim durumu itibariyle nüfusun %84’ü ilçe merkezinde %16’sı köy ve kasabalarda yaşamaktadır.
Köy ve kasabalardan ilçe merkezine iş için göçler olmaktadır.

 

KASABA-KÖYLER

2000 NÜFUSU

Hisarcık

6.369

Kıranardı

3.467

Mimarsinan

10.758

Gesi

14.096

Ağırnas

4.387

Gürpınar

2.204

Turan

2.240

Tavlusun

655

Bağpınar

306

Güzelköy

330

Kayabağ

516

Küçükbürüngüz

461

Özlüce

208

Sarımsaklı

454

Subaşı

266

Yeşilyurt

1.152


Ekonomik Yapı

İlçe bir sanayi ve ticaret merkezidir. İlçe ekonomisinin ağırlığı tarım sektöründe olup, geçimin özellikle çiftçilik, meyvecilik bağcılık ve hayvancılıkla sağlamaktadır. Arazi yapısı ve iklim özellikleri tarımsal üretim verimliliğini önemli ölçüde etkilemektedir. Üretim büyük ölçüde doğa koşullarına bağlı olmakla birlikte modern teknolojinin imkanlarından da yararlanılmaktadır. Tarım ve hayvancılıkta aile tipi küçük işletmeler egemendir. Bu işetmeler genellikle tarım ve hayvancılığı birlikte yapmaktadır.

İlçede hacim ve kalite itibariyle en fazla gelişmiş bulunan sanayi sektörleri; tekstil, gıda, madeni eşya, soba, makine, tarım araç ve gereçleri ve yem sanayidir. Tam anlamıyla küçük, orta ve ağır sanayi kurulmuş olup, kapsamlı organize sanayi bölgesi faaliyete geçmiştir. İnşat sektörü yıllara göre çok büyük bir artış göstermiştir. Birçok resmi ve özel kuruluşlar da bu sahada büyük yatırımlar yapmaktadır. Pastırma ve sucuk başlıca ihraç maddesi olup, başta İstanbul ve Ankara olmak üzere komşu vilayetlere gönderilmektedir. Ayrıca deri ve yapağı Türkiye’nin dört bir yanına tevzi edilmektedir. Diğer vilayetlere ihraç edilen mallar şunlardır: mobilya, halı, canlı hayvan, yün ve yapağı, ham deri, sucuk, pastırma şeker, un, manifatura, süt makinesi, dikiş makinesi, oto yedek parçası, bisküvi, kavafiye, şekerleme v.s. İthal edilen mallar ise: çimento, demir, kereste, külçe bakır, alüminyum, züccaciye, beyaz eşya vb.dir. Türkiye’deki mevcut bankaların hemen hepsinin şubeleri ilçede mevcuttur. Bu bankalar daha çok sanayi işletmelerinin kredi ihtiyaçlarını karşılamak, her türlü sanayi teşebbüslerine iştirak etmek, bunların mali işlerini tedvir gibi hizmetlerde bulunmaktadırlar.

Kayseri Organize Sanayi Bölgesi Melikgazi ilçesi sınırları içerisindedir. Yatırımların yoğunlaştığı alanlar tekstil, metal eşya, gıda, kimya, mobilya, kanepe, makine ve diğer sanayi alanlarıdır. Ayrıca ilçede bir de Mimarsinan Organize Sanayi Bölgesi kurulmuştur. Bu yer Mimarsinan kasabası yakınlarında Enler ve Arkbaşı mevkiinde müteşebbis teşekkül imkanları ile 600 hektar alan üzerine kurulmuştur.

Çevre il, ilçe ve köylerden gelen vatandaşlar alışverişlerini ilçeden yapmaktadırlar. Bu da ticaret hacminin artmasını sağlamaktadır. İlçenin en fazla ticari ilişkide bulunduğu iller Nevşehir, Niğde, Kırşehir, Yozgat ve Sivas’tır. Bu illere büyük ölçüde mamul ve yarı mamul endüstri ürünleri ile ilçe dışından gelen tüccarın pazarlamasını yaptığı malları satmaktadır.

Kum, çakıl, taşocakları, Erciyes Dağının ilçede oluşu ve tarihi turistik yerlerin gezilmesi nedeniyle elde edilen turizm gelirleri diğer gelir kaynaklarını oluşturmaktadır.


Sosyal Yapı

İlçede eğitim tarihi çok eskilere dayanmaktadır. Anadolu Selçukluları devrinde açılan medreseler ilk örgün eğitim kurumlarıdır. Bu kültür ocakları Osmanlılar döneminde de varlıklarını sürdürmüşlerdir. Cumhuriyet döneminde ise Ulu Önder Atatürk’ün liderliğinde başlatılan Milli Eğitim çalışmaları hızlı bir şekilde gelişme ile bugünkü düzeye ulaşmıştır.

İlçede konut durumu yapı kooperatiflerinin gelişmesi ile günden güne iyiye gitmektedir. Nüfusa göre yeterli konut bulunmaktadır. İlçe ve civarında betonarme, yığma ve kargir evlerin yoğunlukta olduğu görülür. İlçenin muhtelif semtlerinde gecekondular vardır. İlçenin bir sanayi bölgesi olması ve bu yönde gelişmesi bağlı köylerden ve çevre illerden göçü hızlandırmış, neticede imar planında konut alanlarına ayrılan bölümler hızla dolmuştur. Bu bölgelerde hızlı gelişme karşısında arsa fiyatları artmış, plan dışı bazı bölgelerde daha önceleri kaçak yapılar ve gecekondular önlenemez bir durum almıştı. Şimdi ise kaçak yapılaşma ve gecekondu yapımı önlenmiştir. İlçede yapı kooperatifçiliği konusunda büyük bir gelişme kaydedilmiştir. Bu da hemen her ailenin kooperatif yoluyla birer konut sahibi olduğunu ortaya koymaktadır. Böylece kooperatifleşme büyük bir aşama kaydetmiş olup, Belsin, Kavakyazısı, Hürriyet, Demirciyazısı, Kartal, Esenyurt, Keykubat, Kılıçarslan, Gesi Kasabasında; Beyazşehir, Kay-Koop, İl-Dem, Mimarsinan Kasabasında; Mim-Sin, Şirintepe Mahalleleri bu şekilde teşekkül etmiştir.

Halkın büyük çoğunluğu işçi, memur, sanatkar ve ticaretle uğraşanlar teşkil eder. Halk çalışmayı, tasarrufu ve çok para kazanmayı ibadet sayacak kadar benimseyen bir inanışa sahiptir. Halkın zengin ve orta halli yaşayan kesimi ziynet eşyasına düşkündür. Toplum hayatında geleneklere bağlılık ve dini inanışlara saygı her sahada kendini gösterir. İlçe halkı toplum kurallarına uyan, genel olarak yönetimine yardımcı ve saygılıdır. Yönetimle halk arasında yakınlık ve ahenk mevcuttur.

 
 
  Bugün 30 ziyaretçi (72 klik) kişi burdaydı!
Google
<

..:: Hacı Aslan TEMUR::..

www.kayserili-38-66.TR.GG - www.kayserili-38-66.tr.gg

Sitemize Hoş Geldiniz ..!

Ziyaretçi Defterine Yorumlarınızı Bekliyoruz...

Eğer Sitemizi Beğendiyseniz HEer Zaman Ziyaret Etmeniiz Bekerim

SİZLERİN DESTEĞİ İLE HER GEÇEN GÜN DAHADA BÜYÜYORUZ

www.kayserili-38-66.tr.gg

www.kayserili-38-66.tr.gg



Bedava-sitem.com vazgeçilmez adresi WWW.KAYSERİLİ-38-66.TR.GG

<


♥ Doğruluk sonsuzluğun güneşidir. Nasıl olsa doğar. Wendell Phillips

♥ Büyük sıçrayışı gerçekleştirmek isteyen, birkaç adım geriye gitmek zorundadır. Bugün yarına dünle beslenerek yol alır. Bertolt Brecht

♥ Kaptanın ustalığı deniz durgunken anlaşılmaz. LUKIANOS

♥ Ölümün bizi nerde bekledigi belli degil, iyisimi biz onu her yerde bekleyelim. MONTAIGNE

Bilmediklerimi ayağımın altına alsaydım başım göğe ererdi. (İmam-ı Azam)

Güzel söz söyleyen, kimseden kötü söz işitmez. (Firdevsi)

Haksızlık karşısında eğilmeyiniz; çünkü hakkınızla beraber şerefinizi de kaybedersiniz. (Hz. Ali (r.a))

Sakladığın sır senin esirindir. Açığa vurursan sen onun esiri olursun. (Hz. Ali (r.a))

Bütün kötülüklerin anahtarı, hiddettir. (Cafer bin Muhammed)

Güzel ahlak; bağışlayıcılık, sabır ve tahammüldür. (Hasan-ı Basri)

Nefis üç köşeli dikendir, ne türlü koysan batar. (Mevlana)

Uzun mesafelere ulaşmak, yakın mesafeleri aşmakla mümkündür. (İmam Gazali)

Cahillerin kalbi dudaklarında, alimlerin dudakları kalplerindedir. (Hz. Ali (r.a))

Mal cimrilerde, silah korkaklarda, karar da zayıflarda olursa işler bozulur. (Hz. Ebubekir (r.a))

Kibir, bele bağlanmış taş gibidir. Onunla ne yüzülür ne de uçulur. (Hacı Bayram-ı Veli)

Fırsatlar da bulutlar gibi çabucak geçer gider. (Hz. Ebubekir (r.a))

Çocuklarınızı kuzu gibi büyütmeyiniz ki, ileride kuzu gibi güdülmesinler. (Şeyh Sadi Sirazi)

Cevizi kırıp özüne inemeyen, hepsini kabuk zanneder. (İmam Gazali)

Yalan dört nala gider. Hakikat ise adım adım yürür, fakat yine de vaktinde yetişir.

♥ Asil azmaz, bal kokmaz, kokarsa yağ kokar, aslı ayrandır.

Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz şöyle buyurdu; "Merhametli olanlar... Bunlara Rahman olan Allah merhamet eyler. Yerde olanlara merhamet ediniz ki, göktekiler de size merhamet ederler. " AÇIKLAMASI: " Her kim, şefkat ve merhamet vasıflarına bürünürse, Yüce Rabbın Rahmetini kazanmış sayılır. Yavaş yavaş ondan gelen Rahmet nesimi (latif rüzgar) önce ruhunu sarar; sonra derece derece bütün dış yapısını kaplar. Ama dış temiz olunca!... Ama Şer'i hükümler onda kusursuz tatbik edilince. Aksi halde, gelmiş olsa dahi, kaçar gider.Allahulâlem"

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz şöyle buyurdu; " Allahu Teala Hazretleri her yüzyılın başında bu dini ikame edecek birini baas eder." AÇIKLAMASI: "Her yüz sen başında bir müceddid gelir. Esasta değil teferuatta önemsiz değil, önemli değişikliker yapar. Asrın icabına göre bazı ahkâm çıkarır. Muannidlere (inatçılara) cevap verir. Açıklaması kendi zamanına kalan bazı meseleleri açıklar. Bu vazifeyi yapan aynı zamanda Kutup'tur (Kubt'a Gavs da denir). Allahulâlem."

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz şöyle buyurdu; " Salacağınız bir ip, sizi mutlaka Allah'a ulaştırır." AÇIKLAMASI: "Düşün O'ndan gayri tek varlık yoktur... Abadan'dan öte bir karye (şehir) yoktur. Allahulâlem"

Resullullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz şöyle buyurdu; " Her kim Allah için olursa... Allah onun için olur." AÇIKLAMASI: "Bir kul benliğiden fena bulur (geçer), anını zamanını bir yana atar; varlığını mevhum (kuruntu ürünü) nefsine izafe etmekten vazgeçerse, Hak Tealâ ona kayısız şartsız tecelli eder... Bir başka mana daha: Her kim fiiler, sıfat ve zat yönüyle fenafillah (dünyayı kalbden tekedip tamamen Allah'a C.C. yönelmek) mertebesine ererse, onun mazharında (ortaya çıkma ve görünme yeri) İsm-i Azanm zuhur eder -zat, sıfat ve esma , efal (fiiler) olarak-.Allahulâlem."

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz şöyle buyurdu; " Yüceliğine yüce, mübarekliğine mübarek Allah dünya semasına nüzul tecellisi eyler ve buyurur: Yok mu tebe eden?... Ki, onun tevbesini kabul edeyim. Hani duacı?... Ki ,onun duasına icabet edeyim." AÇIKLAMASI: "Bu Hadis'e şu Ayeti kerime ile işaret edildi; "ŞU DA MUHAKKAK Kİ BEN, TEVBE EDEN, İNANAN VE YARARLI İŞ YAPAN, SONRA (BÖYLECE) DOĞRU YOLDA GİDEN KİMSEYİ BAĞIŞLARIM." (TA-HA Suresi, Ayet 82) Bu manalardan Allah'u Teala'ya kavuşmayı ANLA... ve bereket bul. Allahulâlem."

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz şöyle buyurdu; " O mü'min ki insanların arasına girer ve onların eziyetlerine sabreder; bu, o müminden hayırlıdır ki, insanlar arasına giremez ve eziyetlerine sabredemez..." AÇIKLAMASI: "Belirtilen manalardan biride şudur; Tam ve Kâmil insanın manaya talib olan müslümanların arasına girmesi, yalnız kalıp onlara karışmamasından hayırlıdır. (Halk arasına karışmamak, daha ziyade, meczup vasfını haiz saliklere has bir haldir. Ama bu meczup salik de, kendisinden hiç bir şey hasıl olmayan salikten hayırlıdır. Yine, kendisinde hiç bir zuhurat olmayan, meczubdan, fazilet itibari ile daha değerlidir) Allahulâlem. "

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz şöyle buyurdu; " Şayet Hakkı tam manası ile bilseydiniz; su üzerinde yürürdünüz, dağlar sizinle kayardı..." AÇIKLAMASI: "Eğer Hak'kın varlığında fani olup, O'nunla beka bulsaydınız, elbette herşeye karşı bir tasarruf sahibi olurdunuz... Özellikle icat ve yok etme babında. Ama her ülkede; Âfakta ve enfüste. (Yani hem batını alemde hem de zahiri alemde). Allahulâlem. "

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz şöyle buyurdu; "Hemen herkes dünyadan susuz çıkar, Ancak 'Rahman, Rahim Allah adı ile' diyenler hariç." AÇIKLAMASI: "Her noksan olan, kemal derecesine yönelmek zorundadır. Ta ki O'nu bile. Şayet O'nu bilmiyorsa hakiki kemali bulamaz. Meğer ki bütün esma ve sıfatlara tahakkuk etmiş ola. Ama hem celal tarafındaki sıfatları ile hemde cemal tarafındaki sıfatları ile. Allahulâlem."

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz şöyle buyurdu; " Eğer Ademoğlunun iki dere dolusu altını olsa üçüncüsünü arzular. Ademoğlunun boşluğunu ancak toprak doldurur." AÇIKLAMASI: "Bir kalp için iki vadi olsa... İş bu iki vadi, ruhun ve nefsin vadileridir. Ve bunlar leduni ilmlerin altını ile dolsa mutlaka üçüncü bir vadininde dolmasını ister. Çünki onun istidadı vardır: Özellikle İlahi feyz kabul etme babında;bir de... evet bir de feyz veren zatta hakikatı bulması babında; bir de... evet bir de verilen feyzle hakikate kavuşmak üzerine. (burada bilhassa , Ademoğlunun gözünü dolduran şeyin toprak olarak anlatılmasından murad, zül haline varn bir fena halini bulmaktır. Özellikle burada fani bir varlığın izzet bucundan zillet enginine düşmesineişaret vardır. Buraya kadar anlatılan manaları şu Ayeti Kerimenin özlü manasına bağlamak icab eder; "HARAM HELÂL DEMEDEN MİRASI YİYORSUNUZ, MALI AŞIRI BİÇİMDE SEVİYORSUNUZ" (Fecr Suresi, Ayet 19-20)





kayserili-38-66
 
 
WwW.KaYsErİLi-38-66.Tr.Gg
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol